6 Aralık 2017 Çarşamba

Prof. Dr. Mücahit Öztürk "99 Sayfada Boşanmış Ailelerde Çocuk"


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba! 😄


Bugün sizlere Prof. Dr. Mücahit Öztürk'ün "99 Sayfada Boşanmış Ailelerde Çocuk" kitabından bahsetmek istiyorum. Başlamadan umarım ihtiyacınız olmaz demek istiyorum... Gerçi bu yazıyı okuyorsanız ihtiyacınız olduğu ya da olacağı anlamına gelir sanırım, o zaman da hakkınızda hayırlısını dilemek düşer sanırım bana...









Neyse çok fazla uzatmadan konumuza dönmek istiyorum; kitap Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın ve 99 sayfa. 😅



Bir röportaj, söyleşi gibi düşünebilirsiniz bu kitabı; soru-cevap şeklinde ilerliyor. Söyleşiyi ise Nilüfer Kas yapıyor.

Kitap hem kısa hem de akıcı, sıkılmadan rahatça bitirdiğim bir kitap oldu.


Bu konuyla ilgili okuduğum ilk kitap olduğundan sanırım benim için yeterli gelmedi. Açıkçası bana lazım olan yaş gruplarına göre ayrıntılı yazılmış bir kitaptı. Fakat daha önce bu konuda okuduysanız ana soruların cevaplarını bulabilirsiniz. 😉



Gelelim başlıklara;

-Mutlu aile mutlu çocuk; mutsuz aile mutsuz çocuk
-Ayrılık kararına çocuğun tepkisi
-Sağlıklı baba-çocuk ilişkisinin kuralları
-Boşanmalarda üçüncü kişinin varlığı
-Çocukta yaşanacak değişiklikler
-Kardeşlerin parçalanması


Yine kitap hakkında fikir vereceğini umduğum birkaç fotoğraf da ekliyorum. 😉

















Keyifli okumalar dilerim,



Sevgiler,



XOXO😉

12 Temmuz 2017 Çarşamba

Okul seçimi


Kumsal 1 ay kadar önce okullu oldu. Bir süre bekleyip gidişata göre yazmak istediğim için beklettim aslında bu yazıları.

Bugün okul seçimimizden bahsetmek istiyorum. Bir sonraki yazıda ise Kumsiş'in okul macerasından.




Dediğim gibi 1 ay kadar önce başladı Kumsal okula (28 aylıktı o zaman) fakat okul bakmaya çok çok önce başladım. İşe başlamam gerekiyordu dolayısıyla da son dakikaya bırakmak istemedim.

Henüz 3 yaşını doldurmadığı için devlet ya da kolejlere bakma şansım zaten yoktu ama sizin çocuğunuz 3 yaş ve üzerindeyse sadece civardaki okullara değil daha iyi bir eğitim alacağını düşündüğünüz okullara da bakabilirsiniz.

Dediğim gibi Kumsal'ın yaşından dolayı civardaki okullara baktım sadece. Yakın olması ilk etapta benim önceliğimdi. Özel sektör malum, geç çıkma durumları da olursa anneannesi de rahatça alabilmeliydi.

Evimize yakın 3-4 tane okul vardı, biri de Montessori eğitimi veren bir kurumdu. Tabi ki evde de Montessori kuralları geçerli olunca öncelik orası oldu ve oraya yazdırdım. (Okulumuzun adını yazamayacağım, kusuruma bakmayın lütfen, sebebini sanırım tahmin edersiniz.)

Bu yaş grubu zaten sadece oyun oynuyor dolayısıyla öğretmenlerin bıraktıkları ilk intiba da benim için çok önemliydi. En basitinden gezdiğim okullardan birinde çocuklara 'aşkım' diye hitap eden öğretmenler vardı, ki orayı direkt eledim... Sadece oyun oynayacaklar elbette ama oyunla da öğreniyorlar, arkadaşlarından öğretmenlerinden öğreniyorlar. Çocuklara 'aşkım' diye hitap edilmemesi gerektiğini sanıyorum bu işin eğitimini almış herkes bilir ve böyle bir ağız alışkanlığı da olmamalıdır bence...


***


Benim tavsiyem okul bakmaya mutlaka çocuğunuzla beraber gitmeniz.
Biz gezdiğim bütün okullara beraber gittik. Hepsini sevdi. 😅🙈 Çünkü oyuncaklar değişik geldi. Ama sevmeme ihtimali de olabilirdi ki bunu da gözlemleyebilmek için beraber gitmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Zaten dediğim gibi hoşunuza gitmeyen bir durum olup olayacağını sezersiniz diye düşünüyorum.


***


Gittiğiniz zaman mutlaka okulun her bölümünü görmek istediğinizi de söyleyin (yemekhane, yatakhane, tuvaletler). Temizlik çok önemli. Yemek yapanların çalışma ortamı ve kıyafetlerine de bakın.


***


Son olarak da öğretmeniyle iletişimini gözlemlemenizi tavsiye ederim. Öğretmenini ne kadar çok sever, ne kadar çabuk alışırsa ve elbette öğretmeni de ne kadar ilgiliyse o kadar çabuk adapte olacaktır.


***


Bu süreçte öncelikle size kolaylıklar diliyorum, umarım yazdıklarımın faydasını görürsünüz ve özellikle de ilk süreci kolaylıkla atlatırsınız, çocuğunuz çabucak alışır yeni ortamına. 🙏🙏

Sevgiler,
XOXO 😉


29 Haziran 2017 Perşembe

Adem Güneş - "Doğal Ebevenylik"


Bugün bahsetmek istediğim kitap bir süre önce bitirdiğim Pedagog Adem Güneş'in  "Doğal Ebevenylik" isimli kitabı.

Timaş Yayınları'ndan çıkan kitap 208 sayfa.




Anlatımı gayet akıcı ve kesinlikle sıkıcı değil.


Bu benim okuduğum ilk Adem Güneş kitabıydı, biliyorsunuzdur gerçi ama yayımlanmış birçok kitabı mevcut uzmanın. Aynı zamanda sosyal medyayı da çok aktif kullanıyor. Hatta benim kendisini keşfetmem de İnstagram'dan olmuştu.




Kitap içerik olarak çocuğunuzu büyütürken karşılaşacağınız durumlara nasıl doğru tepki vermemiz gerektiğini anlatıyor. Yani aslında kendi ailemizden gördüğümüz, farkında olmadan benimsediğimiz ve çocuğumuza da gösterdiğimiz ama yanlış olan davranışlarımızı düzeltmek için rehberlik ediyor.


Bazı bölümlerde bakış açısına her ne kadar katılmasam da özünde verilmek istenen mesajlar gayet net. 




Kitapta işlenen ana konu başlıklarına gelecek olursak;

-Davranış eğitimi mi irade eğitimi mi?
-İnsan olabilme gücü: "irade"
-Sahte benlik (İkiyüzlülük hali)
-İnsan olma mayası: "Duyarlılık"
-Duyarsızlığın belirtileri
-Doğal olabilmek: "Kendi gibi olabilmek"
-Fıtri halin bozulmaması
-Ebeveynlik sınırı
-İkinci doğum
-Fıtratın yaşanabileceği özgür bir ortam
-Yetişkinin ürküten bakışları
-Hızlılık duyarsızlaştırır
-Duyguda özgürlük davranışta disiplin
-Koşulsuz saygınlık ilkesi
-Ödül yerine hediye
-Sosyal benlik algısı nedir?
-Duyuların işlevselliği
 
Her bir ana başlığın altında da birçok konu işlenmiş.

Ayrıca kitabın sonunda güvenli bağlanıp bağlanmadığımızı anlayabilmemiz için hazırlanmış uygulamalı 2 tane de test var, birini denedim bile. Biz tamamız! 😄










Keyifli okumalar dilerim.

Sevgiler,
XOXO 😉


23 Haziran 2017 Cuma

Sihirli Yolculuk



Sıradaki kitabımız 'Sihirli Yolculuk'.




Karton bir kutu içinde geliyor kitap, sunun çok şık. Kağıt, renk ve resim kalitesi çok iyi. Aşağıya zaten kitaptan birkaç resim de ekleyeceğim.

Giriş kısmında çocuğunuzun adının da yer aldığı bir not var, macera başlıyor diyor. 😉

Hikayemiz ise bir sabah uyandığında ismini hatırlamayan bir çocuğun (bizim kitabımız da bu arkadaş Kumsal oluyor 😉😎😍) ismini bulmak için çıktığı yolculuk ve bu yolculukta karşılaştığı değişik karakterler ve maceralar anlatılıyor.

Çok çok özel bir kitap aslında; çocuğunuz bu kitabın kahramanı, asıl karakteri. 💕

Ben fikre açıkçası bayıldım! 👌




Bence her çocuğun, kahramanı olduğu bir kitabı olmalı, hikaye şu an Kumsal'a yaşı gereği (29 aylık) çok uzun geliyor, yani tamamını okumuyoruz. 
Genellikle bu tarz uzun kitapların daha çok resimlerini yorumlamayı ya da özet geçmeyi tercih ediyorum. Ama bu kitapta biraz da işin sürprizini anlasın diye, olabildiğince, dikkatini dağıtmayacak kadar kitaba sadık kalıyorum.




Belki şu an ne kadar özel bir kitap olduğunun farkında değil Kumsal ama bence saklanması gereken en kitaplardan biri!




Bu kitaptan siz de çocuğunuza yaptırmak isterseniz ya da hediye etmeyi düşünürseniz İnstagtam'dan @sihirliyolculuk sayfasıyla iletişime geçebilir ya da www.sihirliyolculuk.com adresinden sipariş verebilirsiniz. 😉










Şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Sevgiler,
XOXO 😉


14 Haziran 2017 Çarşamba

29 aylık oldum


Kumsal 29 aylık oldu. Özellikle ayın sonu epey hareketli ve büyük değişimlerle geçti diyebilirim.

Buyurunuz efendim, Kumsal bu ay neler öğrenmiş ve neler değişmiş. 😉🤗




Bebekliğinde, artık kendi yatağına geçirmeye karar vermeden aylar önce ninni dinleterek uyuturdum Kumsal'ı, ama çoook uzun bir zamandır ninni dinlemek istemediğini söyleyip kapattırıyordu, ta ki bu aya kadar. Bu ay hemen hemen her akşam benim ninni söylememi istedi uyumadan önce. 😄 'Dandini dandini'yi söylesene' diyor. 😊

***

Park yatağından nasıl ineceğinin ve nasıl tırmanacağının yolunu buldu. Henüz park yatağı hala ortada, kaldırmadım, bizim için keyifli oyun alanı. 😄

***

Bebeklerini ya da oyuncaklarını konuşturmayı ya da benim konuşturmamı çok seviyor. Özellikle bu ay hep oyuncak konuşturduk. 😆 'Bunu konuştursana' diye elime tutuşturuyor. 👭 Çok iyi ekip olduğumuz doğrudur. 😎😁

***

Öğlenleri her gün uyumasa da artık günler uzadığı için uyuması gerektiğini anlatıyordum ve sanırım tamamen olmasa da işe yaradı. Hemen hemen her gün öğlen uykusuna yattı. Artık sanırım uyuyunca bir şey kaçırmadığını anladı, kendisi giriyor yatağına ve uyumak için de istekli oluyor. 
Normalde 'ben uyumıycam dinlenicem' derdi artık 'dinlenmiycem uyuycam diyor'. 😇😙

***

Bu ayın ilklerinden biri saçını kestirmiş olmamız. Aslında bebekken, arkada çok uzun olan bir tutamı, çok az kesmiştik ama onu saymıyorum. 🙈 Kuaföre giderken saçımı kestireceğimi, isterse onunkini de kestirebileceğimizi söylemiştim ve çok da hevesliydi. Sandalyede sakin sakin oturmasa da kesinlikle korkmadı, aksine çok memnun olduğunu, çok hoşuna gittiğini söyleyebilirim. 😗😄

***

Gelelim bu ayın en büyük haberi ve büyük değişimine; Kumsal okullu oldu!! 🤗🤗
Uzun zamandır işe başlayacağımı ve onun da okula gideceğini söylüyordum zaten. (Bir nevi ön hazırlık) Ablaların okula gittiğini biliyor ve görüyordu da, o yüzden çok da hevesliydi.
Çok korktuğum gibi olmadı açıkçası ama zormuş yalan yok... 😢 Kuzum büyüyor, artık yavaş yavaş hayatla yüzleşiyor, ve ben çok kaygılı ve duygusalım açıkçası. Elbette Kumsal'a yansıtmamaya çalışıyorum...
O da ben de alışacağız, zamanla...
Ben bunları yazarken Kumsal okulda henüz 5. gününü geçiriyor, bu konuyla ilgili çok çok detaylı yazacağım önümüzdeki günlerde. 😉 Ama şimdilik çok çok erken.




Diğer ayları da okumak isterseniz aşağıda ay ay yazılarımın linkleri mevcut. 😉

4. ay için: http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/05/4-aylk-oldum.html


Sevgiler,
XOXO 😉