29 Mart 2016 Salı

Uyku eğitimi


Bebeklerin kendi kedine uyumayı öğrenmesi sanıyorum annelerin en büyük problemi. Her ne kadar alışılıyor dense de  yorgun, gergin, gözlerin altı mosmor gezmek zorunda kalıyoruz hepimiz bir dönem.
Bu bence biraz şans işi, bazı bebekler hemen uyku eğitime cevap verirken bazıları öğrenmesine rağmen geceleri kalkmaya devam ediyor...
Bugünkü yazımda size okuduğum kitaplarda, internet araştırmalarında bahsi gecen yöntemler ve yakınlarımın uygulamalarından olabildiğince kısa bir şekilde bahsetmek istiyorum.
 
 
 
Eğer bebeğiniz benim kızım gibi başta emzik alıp bıraktıysa ya da parmak emmiyorsa, yani sadece meme alıyorsa bir tık daha zor oluyor sanki. Emzik alan ya da parmak emen bebeklerin kendi kendilerine uyuması biraz daha kolay olabiliyor. Tabi emziği kendileri tutup alabildiklerinde.
Bu da ayrı bir sorun elbette, ilerleyen zamanlarda emziği bıraktığında ayrıca bir zaman ayırmak gerekecektir. Bu yüzden bence eğer gücünüz varsa ve eşiniz de yardım etmeye hazırsa siz de uyku eğitimi verebilirsiniz. Ya da zamana bırakırsınız.
 
Öncelikle çocuğunuzu iyi tanımanız, neye ihtiyacı olduğunu iyice anlamanız önemli.
Ben kızıma verdiğim uyku eğitimine önünüzdeki günlerde yer vereceğim, zira bu konu epey uzun...

3 seçeneğiniz var. Birincisi zamana bırakmak yani eğitim vermemek, sonuçta sonsuza kadar yanında birisiyle ya da memede uyumayacaklar. İkincisi uyku danışmanından destek almak, bu konuda yardıma ihtiyaç duyuyorsanız internetten rahatlıkla bulabilirsiniz. Ve sonuncusu da benim de yaptığım gibi sizin uyku eğitimi vermeniz.
Birincisinde genelde anne ile bebek aynı yatakta yatıyor (çünkü bebek bir süre sonra park yataklara sığmıyor) ve bebek her istediğinde emiyor. Bunu bir dönem ben de yaptım, 1 yaşını geçmiş ve hala bu şekilde devam eden arkadaşlarım var. Bir süre için kolay görünse de zamanla aynı pozisyonda yatmak, siz kıpırdadığınızda bebeğin uyanması yorucu ve yıpratıcı oluyor.
İkincisi uyku eğitmenleriyle çalışmak. Genelde size bebeğin gün içerisinde uyanma saatlerini, ne kadar uyuduklarını not ettirip bu düzen üzerinden yardımcı oluyorlar. Çok fazla detay bilmiyorum ama destek alan arkadaşlarım var ve hepsi de başarıya ulaştılar.
Üçüncüsü ise tamamen sizin ve çocuğunuzun istekleri doğrultusunda birazdan yazacaklarımı kendinize göre uyarlayarak uygulayabileceğiniz bir yöntem.
Burada okuduğum, araştırdığım ve dinlediğim uygulamaları madde madde yazmak istiyorum. Ben bu yazacaklarım içinde kızıma ve bana en uygun olanları kendimce uyarlayarak uyguladım.
Listeye başlamadan önce şunu da ayrıca belirtmek istiyorum; doktorumuz 1 yaşından önce uyku eğitimi vermeyin dediği için ben 1 yaşında başladım. Yani daha önce uyku eğitimi vermek istiyorsanız bence mutlaka bir uzmana danışın. Benim 1 yaşına kadar ne yaptığımı merak ediyorsanız da birkaç gün içinde yine buradan paylaşacağım.
Gelelim listeye;
-Ağlamaya bırakma (genellikle bebekte çaresizlik, yalnızlık duygusu uyandırdığı için pek tavsiye edilmiyor ama elbette uygulayanlar var). Bu yöntemde bebeğinizi, varsa uyku arkadaşı ya da emziğiyle yatağına bırakıp çıkıyorsunuz. Ağladığı zamanda müdahale etmiyorsunuz. Bir süre sonra yavrum zaten yorgun düşüp uyuyor...
Okuduğum bir yazıda bebeklerini yatıran bir çift içeriden ses gelmeyince bebeklerini kontrol etmek için içeriye giriyorlar ve bebeği yatağında sessizce otururken buluyorlar. Yani ağlasa da kimsenin gelmeyeceğini anlayan bebek öylece oturmuş...
Bence hangi yöntemi uyulacaksanız uygulayın empati yapın, yani kendinizi bebeğinizin yerine koyun. Çok fazla yorum yapmak, hele bilmişlik taslamak istemiyorum, sonuçta her anne bebeğinin iyiliğini ister...
-Yatır kaldır yöntemi. Aslında bu çok detaylı bir yöntem ama özetlemek gerekirse bebeğinizi yatağına yatırdıktan sonra o uyuyana kadar başında bekliyorsunuz ve her ağladığında kucağınıza alıp sakinleşmesini bekliyorsunuz. Sakinleşir sakinleşmez de hemen geri yatırıyorsunuz. Burada önemli olan numaradan mi ağladığı yoksa gerçekten mi ağladığını anlamak. Gerçekten ağlamıyorsa kucağınıza almamak.
Bu yöntemi Kumsal daha 1 yaşında değilken doktorumuza sormuştum, ben seni yatırıp kaldırsam nasıl hissedersin, sersemlemez misin demişti... Vazgeçip 1 yaşından sonrasını beklemeye karar vermiştim, aslında bende kendimce bu yöntemi uyarlayarak uyguluyorum ama kızımı sersemletecek kadar değil, her neyse bunlardan bir sonraki yazımda bahsedeceğim, dönelim konumuza... 

-Ayakta sallamak. Geleneksel yöntem. 😁 Başarı oranı 100%! Ama kalıcı bir çözüm değil maalesef... Gece uykuları için ben hiç uygulamadım. Ama sanıyorum bu yöntemle de uyanmaya devam edecektir. Sonuçta belli, ritmik bir hareket söz konusu. Hareketin kesildiğini farkettiğinde uyanacaktır.
-Uyku eğitimi vermeye yani kendi kendine uyumayı öğretmeye karar verdiyseniz eğer memede uyutmamanız gerekiyor. Eğer uyutursanız yatırdığınızda emme refleksi genelde devam eder ve bir süre sonra meme aramaya başlayıp uyanır. Yanı memede gevşeyip, mayıştığında yatağına almak en uygunu.
-Yatağına yatırdıktan sonra eğer bebeğiniz izin veriyorsa aldığı pozisyona göre başını, saçını, vücudunu okşayabilir, elini tutabilir, sırtını kaşıyabilirsiniz. Böylece yanında olduğunuzu bilecek ve hissedecektir. Eğer sinirliyse ve siz elledikçe daha çok bağırıyorsa kesinlikle ellemeyin.
Hiç ellememek de bir seçenek elbette. Böylece dokunulmaya da alışmamış olur.
-Gece emzirmelerini kesmiş olmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Sanıyorum bu yüzden doktorumuz da 1 yaş sonrası eğitim vermenin uygun olduğunu söyledi. Gece emen çocuk, acıktığından, susadığından ya da sadece kokunuzu özlediğinden uyanacaktır. Ve yine kesintisiz bir uyku olmayacaktır.
-Ninniye alıştırmak. Tabi istiyorsanız. Kendiniz söyleyebileceğiniz gibi telefon uygulamalarından da yararlanabilirsiniz. Böylece odada tanıdık bir ses olacaktır.
-Uyku arkadaşı. Kızım ilk zamanlar severek uyuduğu uyku arkadaşından vazgeçmişti birkaç ay önce. Yana döne ne yapacağımı düşünürken geçenlerde beraber gezerken bir pelüş oyuncağı çok beğendi. Akşamları da onunla yatmaya başladı, ay nasıl rahatladım anlatamam. 😁 Dokunup, sarılıp, koklayıp uyuyor. Uyku arkadaşı bu anlamda çok önemli gerçekten. (Bu konuyla ilgili detaylı yazımı okumak isterseniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/10/uyku-arkadasm.html)
-Uyutmak ilk zamanlar çok zamanınız alacak. Hazırlıklı olun! 1,5 saat belki daha bile fazla başında beklediğimi bilirim. Ben maalesef tek başıma yapmak zorunda kaldım ama eğer eşiniz size yardımcı olursa çok daha rahat atlatırsınız ilk zamanları.
-Bebeğinizin odası ne çok sıcak ne çok soğuk olmamalı. İdeal sıcaklık 19-22 derece arasıdır. Üşümesi ya da terlemesi uykuya dalmasını geciktirecekti.
-Gece uyandığında uyuturken hangi yöntemi seçtiyseniz yine aynı şekilde devam edebilirsiniz. İlk zamanlar uyanmalar devam edecektir. Gerçi diş döneminde veya hastayken de uyanacaklardır.
Burada önemli olan emzirmemeniz. Emzirirseniz yine memede uyutmuş olacaksınız. Haydiii sil baştan tekrar...
-Odasını zamanında ayırmak da çok önemli. Uyku eğitimine başlamadan birkaç ay önce kendi odasına, yatağına alıştırmanız faydalı olacaktır. Gündüz uykularını kendi odasında yapabilir mesela ya da odasında oyunlar oynayarak keyifli zaman geçirmesini ve odasını sevmesini sağlayabilirsiniz.
-Her aksam aynı saatlerde yatırmanız önemli. Ben örneğin kışın 7-8 arası yatırıyorum. Yaz aylarında ise 9 civarı. (1 yaşındaki bebek için).
-Havanın kararması işinizi kolaylaştıracaktır. Bu yüzden özellikle yazın hava karardıktan sonra, odada loş bir ışıkla uyutun.
-Uykuya hazırlık yapın. Mesela yazın banyo + pijamalar + oyuncaklara iyi geceler şeklinde yapıyorum. Kışın ise her gün banyo yaptırmadığım için diğerlerini uyguluyorum sadece.
Dilerseniz yatağa yattıktan sonra kitap da okuyabilirsiniz. Kitap kızımı fazlasıyla heyecanlandırdığı için şimdilik okumuyorum. Uyku saatinden çok oyun zamanı gibi geliyor ve uykusu açılıyor. Biraz daha büyüdüğünde masal saatini de rutinimize eklemeyi düşünüyorum.
-Geceleri uyandığında benim başlarda yaptığım en büyük hata hemen odasına gitmekti. Bazen bu yüzden bile uyandığı oldu. Şimdi biraz daha bekliyorum. Ağlamıyorsa odasına girmiyorum. Çünkü bazen sayıklıyor ya da uyandıysa bile kendi kedine tekrar uyuyor.
-Eğer tatil, bakıcı veya aile büyükleri yüzünden düzeni bozulduysa, ki maalesef şu ya da bu sebeple bazen düzenleri bozulabilir, o zaman tekrar başlamak lazım. Genelde tatilde ya da başka birinde kaldığınızda, üst üste birkaç gece rutinin dışında program yaptığınızda da bozulabilir. Sabırla tekrar başlamak lazım.
-Kaç saatte bir uykusunun geldiğine dikkat edin. Gözlerini ovuşturur, esner, huysuzlanır. Genelde 1 yaş altında 3 saatlik bir döngü oluyor. Yani kalktıktan ortalama 3 saat sonra tekrar uykusu geliyor.
1 yaş üstü içinse durum değişiyor gözlemlediğim kadarıyla. Genellikle 3,5-4 saat arası ama benim kızım 5-6 saat huysuzlanmadan rahatlıkla duruyor. Dolayısıyla biz birkaç aydır gündüzleri tek uyku yapıyoruz.
Ortalama uyku süreleriyle ilgili internette rahatlıkla bir tablo bulabilirsiniz. Gündüzleri 1,5-3 saat arası uyuyor benim kızım 1 yaşından bu yana diyebilirim. 1 yaşından önce 20-30-40 dakika uyuduğunu bilirim. Ne kadar yorucu olduğunu tahmin edersiniz. 😥 Ama dediğim gibi yaşını doldurmasını beklediğim için müdahale etmedim, sabırla bekledim...
 
 
 
Özetlemek gerekirse bu işin temelinde kararlı olmak ve sabır yatıyor bence... Yani biraz ağladı ya da uyumadı diye vazgeçip pes ederseniz süreç uzayacaktır.
Bu yazımda genellikle 1 yaş sonrası için bilgi verdim diyebilirim; çünkü kendim öyle yaptım. 😁 Elbette 1 yaşından önce verenler de var, genellikle çalışan kadınlar... Bu tamamen başta da söylediğim gibi sizin ve bebeğinizin ne istediğiyle alakalı bence... Ama ben yine de tekrarlamak istiyorum, 1 yaşından önce uyku eğitimi vermek isterseniz bence mutlaka doktorunuza danışın. Biliyorum çok zor bir süreç, bizzat yaşadım, üstelik benim eşim de bana hiç yardımcı olmadı ama yine de sabır göstererek doğru zamanı bekledim. 😊
Birkaç güne kızımı kendi kendine uyumaya nasıl alıştırdığımı detaylıca yazacağım. 😉
Sevgiler,
XOXO 😉

25 Mart 2016 Cuma

Pearson Yayınları "Küçük Vak Vak" serisi

 
Küçük Vak Vak serisi Kumsal'ın en sevdiklerinden. Okumaktan hiç sıkılmadığı kitaplar.
 
 
 
Yanlış hatırlamıyorsam 9-10 aylıkken ilkini almıştım. Kendisi seçmişti daha doğrusu. Birkaç seçenek sunmuştum ve renkler kitabini almıştı.
 
 
 
1 yaşından bu yana da sürekli okuyoruz. Tekrar tekrar tekrar tekrar. 😂 Ay ben sıkılıyorum çocuk sıkılmıyor. 🙈😂😂
'Küçük Vak Vak Renkler'de kardeşi Çıtırıkla gezerken doğada gördükleri renkleri tanıtıyor. Hem renkleri hem de doğadaki canlıları inceliyoruz beraber. Sonra ben soruyorum annesi neredeymiş, çiçek, böcek nerde diye. Hem eğleniyoruz hem öğreniyoruz. Renkleri henüz tam öğrenemediğimiz için (Kumsal 14 aylık) renkleri sormuyorum şimdilik.
 




 
 
Serinin bir diğer kitabı 'Küçük Vak Vak 1-2-3'. Yine bu kitapta da kahramanımız 😄 kardeşi Süslü'yle doğada gezintiye çıkıyor. Ayni şekilde sayıları da tam bilemediği için sormuyorum ama kelebeği, çiçeği, böceği soruyorum.
 




 
 
Pearson Yayınları'nın kitabı, 24 sayfa ve dayanıklı karton kapak ve sayfadan. Kesinlikle kolay kolay yıpranmaz diyebilirim. 😉
 
Bu serinin bir de 'Küçük Vak Vak Zıt Kavramlar'ı var. Fakat sanıyorum yeniden baskıya girmemiş çünkü hiçbir yerde bulamadım. 😔
Küçük Vak Vak'in diğer kitapları ise daha büyük ebatlarda ve ince kapak, yani daha büyük çocuklar için.
Eğer almayı düşünüyorsanız sizi yanıltmaması için aşağıdaki resimden yardım alabilirsiniz; üsttekiler karton kapak alttakiler ince kapak. 😉
 
 
 
Tavsiyemdir. Kesinlikle çok hoşlarına gidiyor.
Bol tekrar tekrar tekrar okumalı günler. 😂😄
Sevgiler,
XOXO 😉

22 Mart 2016 Salı

Avent damlatmaz suluk


1 yaşından itibaren suluğa geçiş yapabilirsiniz. Başlangıç olarak damlatmazlar en iyisi.
 
 
 
Bizim kullandığımız ürün Avent'in damlatmaz 200 ml'lik suluğu. Bütün Avent ürünleri gibi birbirleriyle uyumlu yani baslığı biberona takabiliyorsunuz. (Avent biberonlarıyla ilgili yazımı okumak isterseniz: http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/06/philips-avent-biberon.html)
 
 
 
Ucu sert bir suluk, tavsiye edilen kullanma dönemi +1. Tek delikli ve dişlemeye karşı da dayanıklı.
 
 
 
Suluğun dizaynı da gayet güzel, Kumsal rahatlıkla kavrayıp elinde taşıyabiliyor.
 
 
 
İçerisinde şeffaf bir kapak var. Bunu eğer doğru şekilde yerleştirirseniz kesinlikle sızdırma yapmıyor. Hatta epey güçlü çekmek gerekiyor sıvının gelmesi için. Bizzat denedim oradan biliyorum. 🙈😆
Şeffaf aparatı çıkardığınız da ise serbest akışlı suluğa dönüşüyor.
 


 
 
Ayrıca kapağı da hijyen açısından çok iyi düşünülmüş. 👍 Kumsal kolaylıkla da açabiliyor tek başına.
Ürünün bence tek dezavantajı tombik olması ve kulplarının dışa doğru geniş olması. Bebekler çok rahat kavrıyor ama taşıma çantasına biberonunu koyduğum göze sığmıyor. İçine atmam gerekiyor. Ve eğer ağız kısmında su kalmışsa sızabiliyor o yüzden dikkatli yerleştirtmek lazım.
 
 
 
Gelelim biberondan suluğa nasıl geçeceğinize. Biberonun ucu yumuşak ve suluklarınki sert olduğu için önce nasıl yapacaklarını anlamıyorlar. Bu yüzden yönlendirmek gerek. Ben şanslıyım bizimki hemen kaptı fazla uğraştırmadı. 👏👏
Suluklardan birinin damlatmaz şeffaf aparatını çıkardım, diğerininki kaldı. Önce çıkardığımı eline verdim. Tabi su hızlı bir şekilde aktı. Bir süre sonra onu elinden alıp aparatı olanı verdim. Devirip gelmeyince kendiliğinden çekmesi gerektiğini anladı. 😉
İlk zamanlar mutfakta biberon, oyun oynarken ve dışarı çıkarken suluk kullandık. Yaklaşık 1-1,5 ay kadar. Daha sonra tamamen suluklara geçtik. Birini hep evde bırakıyorum, mutfakta. Diğeri ise oyun oynarken ve dışarı çıkarken yanımızda oluyor.
Kumsal çok seviyor. Üstelik de uzun süre kullanabileceğiniz bir ürün. Suluk almaya karar verdiğinizde mutlaka mağazalarda bir göz atin derim.
Sevgiler,
XOXO 😉

18 Mart 2016 Cuma

14 aylık oldum

 
Kumsal birkaç gün önce 14 aylık oldu. 😊😇 Ve ben yine geçtiğiniz ay neler değişti yazmak istiyorum.
Bu yazılarım ebetteki kıyaslama yapılması için değil, zira bütün bebekler özeldir. Kimisi daha erken ya da geç konuşup yürüyebilir. Bu yazıları hem kızıma hatıra olsun hem de aşağı yukarı bu aylarda sizi neler bekliyor, fikir edinebilin diye yazıyorum.
 
 
 
Krizimin kitaplara olan ilgisi gecen ay daha da arttı. Artık beraber okuyoruz, masalları, hikayeleri anlatırken daha uzun süre dikkatlice dinliyor.
Uyku arkadaşımızı değiştirdik. 🙈 Dudu'dan vazgeçti. Artık yeni uyku arkadaşımız Penguş. 😁 Küçücük elleriyle boynunu tutup, sarılıp uyuyor. 😍😍 (Uyku arkadaşı seçiminde nelere dikkat etmek gerektiğiyle ilgili yazımı okumak isterseniz linke tıklayabilirsiniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/10/uyku-arkadasm.html)
Penguş'u merak edenler için:
 
3-4 aydır diş çıkarmıyordu, bu ay yeni bir dişimiz daha oldu. Böylece toplam 7 etti. 😄😄 Tabi gece huzursuzluğu da başladı. Gerçi zaten deliksiz uyuduğu sayılıdır. 😅 Bu ara bir de gece emzirmelerini neredeyse tamamen kestim de diyebilirim.
 
Biberonu da yavaş yavaş bırakıyoruz artık. Akıtmaz suluğa geçtik. Dönüşümlü olarak kullanıyoruz.
Geçtiğimiz ayda iyice hareketlendi minik kuşum. Zaten hareketli bir çocuktu ama artık bacağını baya yukarı kaldırabiliyor ve tırmanıyor. Dolayısıyla da tehlikeli bir hal aldı durum. Hep peşindeyim diyebilirim.
Tahta puzzle epeydir ilgisini çekmiyordu, geçtiğimiz ay tekrar eline almaya başladı. Ama artık yerleştirebiliyor. 😊
Bir de ayakta kendi etrafında dönmeyi keşfetti. 🙊😅😄😄 Oyun haline getirdi, sık sık donuyor. 😁
 
 
 
Geçtiğimiz aylara da göz atmak isterseniz listesi aşağıda:
4. ay için: http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/05/4-aylk-oldum.html
Sevgiler,
XOXO 😉