29 Eylül 2015 Salı

Bebeğimin 40 ve yarı 40 banyosu


Bebeklere nasıl banyo yaptırıldığından bahsetmişken (yazıyı okumak için tıkayabilirsiniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/09/yeni-doganbebek-banyosu-nasl-yaptrlr.html) 40 ve yarı 40 banyolarından bahsetmeden olmaz diye düşündüm. 😃
 
 
 
Eski bir gelenekmiş, ben de bebeğim olunca öğrendim daha önce hiç duymamıştım, muhtemelen herkes yapmadığı için... Ben de sizinle biz neler yaptık paylaşmak istiyorum. Değişiyor mu kişiye ya da yöreye göre tam bilmiyorum ama buyurunuz bizimkisi;
Yarı kırkında yani 20 günlükken ve kırkında olmak üzere iki kere tekrarlanıyor.
Yirmisi için 20 ufak taş, 20 pirinç ve 1 tane altını (bebeğin altınlarından ya da altın bir yüzük olabilir), kırkı için de 40 ufak taş, 40 pirinç ve yine 1 tane altını  tel süzgeçte önceden iyice yıkıyorsunuz. Duşa bir tabure alıp tontonu kucağınıza alıyorsunuz. Yanınızda sizi ve bebeği yıkayacak, yardım edecek birine ihtiyacınız olacak. Anneanneler bu iş için ideal 😉
Önce bir duş alabilirsiniz ya da sadece tontonu yıkayabilirsiniz daha sonra da bebeğiniz için kullandığınız kovaya yeteri kadar su koyuyorsunuz.
Sizi yıkayacak kişi ikinizin kafasının üstünde tel süzgeci tutuyor ve tasla süzgecin üstünden, üstünüze yirmisi için 20 kere, kırkı için 40 kere su dokuyor. Bu arada
 bildiği birkaç duayı da okuyabilir. Ve güzel dileklerde bulunuyor; şansı, bahtı açık olsun, uzun ömürlü olsun, hayırlı evlat olsun vs. gibi. 🙇😌
 
Yanınızda birisi olmayacaksa eğer süzgeçtekileri kovaya döküp kendiniz de yapabilirsiniz sanırım, sonuçta önemli olan niyet 😄
Sevgiler,
XOXO 😉

28 Eylül 2015 Pazartesi

Yeni doğan/Bebek banyosu nasıl yaptırılır

 
Yeni doğanlar göbeği düşene kadar yıkanmamalıdır. Göbeği düştükten sonra da, genelde de 1-2 hafta içerisinde düşer, bazıları her gün bazıları da gün aşırı yıkarlar.
 
 
 
Ben kızımı gün aşırı yıkıyordum çünkü doğumum ocak ayına geldi ve üşütmekten  korktum. İlk zamanlar yanımda birisiyle beraber bebek küvetinde, içine küvet filelerinden yerleştirerek yıkadık.
Eğer sizin de doğumunuz kış aylarına geldiyse ya da gelecekse banyoda giydirmenizi tavsiye ederim. Evler ne kadar sıcak olursa olsun banyodaki buhara alışan vücut, çıkınca üşüyecektir. Tabi bütün bunları aynı ortamda yapmak için birinin yardımına ihtiyacınız olacaktır.
 


 
 
Sonrasında küveti hazırla kovaya suyunu koy ve bütün bunları topla, zor gelince lavabomuz müsait olduğundan aynı hastanelerde yaptıkları gibi içine bir havlu sererek ve bebeği içine koymadan kollarımızda tutarak yıkadık. Biri tuttu diğeri su döküp yıkadı ve yine banyodan çıkmadan kurulayıp giydirdik. Tabi küvetten yıkamaktan daha kolay olduğu kesin ama çok çok dikkatli olmak lazım. Elinizden kayabilir bu yüzden bebeği çevirirken mutlaka yanınızda kim varsa onunla beraber yapın.
 
 
 
Gelen giden azalmaya başlayınca ve sürekli birileri gelsin diye kapıya bakmaktan bıkınca bir gün dedim ben bu işi kendi başıma hallederim 😎💪 Burada tabi yine küvet ve fileden yardım aldım. Yavaş yavaş acele etmeden önce sırt üstü fileye yatırıp, sonra yüz üstü çevirip tek kolumu kollarının altına gelecek şekilde yerleştirerek sırtını yıkadım. Hiç de zor değil emin olun 😉 Banyomda yer olmadığından ve tek başıma orada giydiremeyeceğimden odada giydirdim. Hızlı hareket etmeye çalıştım üşütmesi  diye. Korktuğum da olmadı çok şükür 😄
 
 
 
Oturmaya başladığında ise kendi kendime biz beraber banyo yapabiliriz dedim. Yaz aylarına da gelince sıcaktan bunalan kızımı her gün yıkamayı tek başıma denemeye karar verdim.  Havlusunu, kovasını hazırlayıp duşa bir tabure koydum ve kucağımda yatırarak yıkadım. En rahatı bu diyebilirim ✌ Böylece bende serinlemiş oldum 😂😆
 
 
 
Dikkat etmeniz gereken birkaç ufak not daha eklemek istiyorum; sadece bebeğiniz için kullanacağınız bir kova ve tas almanızda yarar var, daha hijyenik olacaktır. Suyu, kovadan bebeğinize dökmek daha akıllıca olacaktır böylece ani ısı değişimlerinden etkilenmez. Suyun derecesi de önemli tabi. Ben kovaya doldurduktan sonra dirseğimle ısıyı kontrol ediyorum. Dirseğimin yanmadığı ısı ideal ısı. Her banyoda kafasını şampuanlamanıza da gerek yok ayrıca. Zaten tertemizler gün aşırı şampuanlınız yeterli olacaktır demişti doktorumuz. Bir de daha önce yaptığım alışveriş listesine göz attıysanız biliyorsunuz ama buradan tekrar yazmak istiyorum havlusunun içine ince tülbent gibi kumaşlardan (mermerşahi) sererek kurulamanız gerek. Tenleri çok hassas olduğundan direk havlu sert gelecektir. (Doğuma hazırlık listesine göz atmak isterseniz linke tıklayabilirsiniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/08/doguma-hazrlk-listesi.html) Bir de şampuan ve vücut kremi seçimi var. Biz doktor tavsiyesiyle Mustela kullanıyoruz ve çok da memnunuz. Krem ve şampuanla ilgili yazıma da bir göz atın isterseniz: http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/06/bebek-sampuan-ve-vucut-kremi.html
Bugün instagramda da annişlerimize nasıl yıkadıklarını sordum. Cevaplara göz atmak isterseniz tıklayın lütfen:
https://instagram.com/p/8KxBh3o2ps/?taken-by=tontiritonton
Biraz daha büyüyüp ayaklanınca yine beraber gireriz duşa diye düşünüyorum. Ayağına kaymaz bir terlikle hallederim bu isi diye umuyorum. 😆✌
Sevgiler,
OXOX 😉

22 Eylül 2015 Salı

Sütümü hangi koşullarda saklamalıyım? Sakladığım sütlerimi nasıl içirmeliyim?


Geçtiğimiz günlerde göğüs pompasıyla ilgili yazmıştım. (Okumak için linke tıklayabilirsiniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/05/gogus-pompas.html) Peki sütümüzü sağdık sonra nasıl saklayacağız, sakladığımız sütleri nasıl içireceğiz?
 
 
 
Genelde sütümüz fazla olduğu için ya da tonton yanımızda olmadığından göğüslerimiz şiştiği için sağarız.
Eğer aynı gün içirmek istiyorsanız sütünüzü sağdığınız biberonda ya da bir biberona aktararak buzdolabında (3-4 derece) saklamanızı öneririm. Her ne kadar oda sıcaklığında bekletebileceğinizi söyleseler de bence kesinlikle buzdolabında saklanmalı, hele de bu sıcaklarda... Ayrıca 1 günden fazla beklettiğim hiçbir sütü ben kızıma içirmedim. Siz de içirmeyin...
Peki dolapta sakladık aksam nasıl içireceğiz? Eğer biberon ısıtıcınız varsa en kolayı ama benim gibi kullanmıyorsanız bir kaba sıcak su koyup biberonu içinde bekleterek ısıtabilirsiniz. Isının eşit dağılması için de mutlaka şöyle bir sallayın. Fazla ısınma ihtimaline karşı da mutlaka bileğinize ya da kolunuzun iç kısmına birkaç damla dökün. Koluna batma hissi gelmiyorsa ısısı idealdir.
Sütünüz bolsa ve stok yapacaksanız da -19/-20 derecede sağdığınız sütleri saklayabilirsiniz. Süt saklama poşetleri bu iş için en uygunu, tabi isterseniz aşağıda resmi olan kaplarda da saklayabilirsiniz ama hem fazla yer kaplar hem de daha sonra kaplara ihtiyaç duyduğunuzda kullanamazsınız. Ben süt saklama poşetlerinde saklıyorum hem steril, hem fazla yer kaplamıyor, hem kullanımı kolay, hem de ekonomik.
Herhangi bir marka tavsiye etmeyeceğim çünkü birçok markayı denedim ve hepsinden de memnun kaldım. Sadece çift koruma bandı olanları tercih etmekte fayda olduğunu söyleyebilir. Böylece birini iyi kapatmasanız da diğeri sızmayı önleyecektir.
Ayrıca poşetlerin üzerine mutlaka tarihi ve süt miktarını yazın. Saati yazmanıza çok da gerek yok işe yaramıyor. Ben ayrıca sütlerimi ilk zamanlar ay ay poşetler hazırlayıp topluca içlerine dolduruyordum. İlk zamanlar fazla süt olduğundan hem buzluk karışmasın hem de hangi sütü önce kullanmam gerektiğini aramakla zaman kaybetmemek için büyük poşetlere koyuyordum. Kesinlikle böyle yapmanızı tavsiye ederim. Zaman kaybetmeden poşetin içinden içireceğiniz kadar süt alıp içirebilirsiniz.
 
 

 

 
 
Gelelim saklama ve içirme koşullarına; buzlukta 6 ay -19/-20 derecede saklayabilirsiniz. Şimdiye kadar hiç 6 aylık süt içmedi, yanında olmadığım zamanlarda kullanıldığı için çabuk tükeniyor ama doktoruma ilk zamanlar sorduğumda 6 aya kadar saklayabilirsin demişti. 😉
Peki donmuş sütümüzü nasıl içireceğiz? Vaktiniz varsa oda sıcaklığında erimesini bekleyip biberon ısıtıcısında ısıtabilir ya da yukarda da yazdığım gibi sıcak suyun içinde ısıtabilirsiniz. Ama vaktiniz yok ve tonton çok acıktıysa ben donmuş sütü sıcak su koyduğum kapta bekleterek çözdürüyorum. Isısını kontrol edip içiriyorum.
Donmuş sütü kesinlikle biberon ısıtıcısında çözdürmeye çalışmayın. Eğer hemen içecekse sıcak suyun içinde çözdürüp öyle verin.
Ayrıca birkaç ufak not daha eklemek istiyorum; eğer 1 güne yakın dolapta bekleyen sütünüzü içirmediyseniz ya dökün ya da onu içirip kendi sütünüzü sağıp buzluğa atın. Kesinlikle beklettiğiniz sütünüzü buzluğa atmayın!
Buzluktan çözdürdüğünüz sütünüzü de içirmediyseniz yine kesinlikle tekrar dondurmayın, atin!
Ayrıca ilk aylardan, ara sırada bebeğinize biberonla sütünüzü içirmenizi tavsiye ederim. Böylece biberona da yavaş yavaş alışmış olur, yokluğunuzda sütünüzü içirmeleri kolay olur.
 
Ay ay sütümüzdeki besin değerleri bebeğimizin o ayki ihtiyacı doğrultusunda değişiyormuş. Bu yüzden en güzeli ebetteki emzirmek fakat bizim de bebeğimiz olmadan yalnız, arkadaşlarla ya da eşimizle çıkmaya ihtiyacımız var ve sütümüzü saklarsak hem içimiz rahat eder hem de bebeğimiz mama almak zorunda kalmaz.
Sevgiler,
XOXO 😉

17 Eylül 2015 Perşembe

7+ tarifler

 
Dün 7. ayda neler yedim, neler değişti yazmıştım. (Yazımı okumak için linke tıklayabilirsiniz http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/09/ek-gdada-3-ay.html) Bugün de söz verdiğim gibi kahvaltılarına eklediğim erik ve şeftali marmeladının ve son hafta yediğimiz birkaç yemeğin tarifini vermek istiyorum. Buyurunuz efendim ⬇⬇
 
 
 
 
Erik Marmeladı:
-2 kg erik
-1,5-2 cay bardağı su
-Yarım limon suyu
Erikleri önce güzelce sirkeli suda yıkayıp iyice duruladım ve çekirdeklerini çıkararak kabuklarıyla beraber 4'e bölerek tencereye aldım. Üzerine su ve limon suyunu da ilave edip kısık ateşte erikler yumuşayıncaya kadar pişirdim. Bu aşamada ben erikleri robottan geçirim püre haline getirdim ve tekrar 5-10 dakika kısık ateşte pişirdim. Siz robottan geçirmek istemezseniz ya da kabukları olmasın isterseniz tel süzgeçten geçirebilirsiniz.
Daha sonra buz kalıbına alarak dondurdum. Böylece kışa hazırlık yapmış oldum. Kabız olduğunda ya da yemeklerini tatlandırmak, renklendirmek istediğimde kahvaltılarına ya da meyvelerine 1 küp ekleyeceğim 😉✌
Tontonlara yedireceğimiz için içine hiç şeker ilave etmedim ama tadı gerçekte  böyle de çok güzel oldu.
 






 

 
Şeftali Marmeladı:
-10 tane şeftali
-1 cay bardağı su
-Yarım limon suyu
Şeftalileri soyup 4'e bölüp tencereye aldım elimle parçaladım. Üzerine su ve limon suyunu da ekleyip kısık ateşte pişirdim. Üzeri köpükleniyor. Ayni reçelde olduğu gibi köpüklerini aldım ve ılıyınca buz kalıbında dondurdum.


 
 





 

Buz kalıbı olarak Tupperware'inkini kullanıyorum. Size de tavsiye ederim. Kapaklı olduğundan herhangi bir sızdırma yapmıyor.
 
 
 
 
Gelelim yemeklere. 7. ayın son haftasında doktorumuz bakla ve patlıcan hariç artık sizin yediğiniz yemeklerden yiyebilir dedi. Tabi içine tuz, acı ve salca eklememek kaydıyla. Burada kızıma yedirdiğim 2 yemeğin tarif vermek istiyorum.
 
Kabak yemeği:
-3-4 kabak
-1 soğan
-3 domates
-2-3 diş sarımsak
-1 avuç pirinç ya da bulgur
-1 kalıp kıyma (Kıymayı 1/2 ya da 1 kg alıp bölerek dondurucuya atıyorum. Tam ölçüsünü bilmediğim için 1 kalıp dedim. Aşağıda resmi var. Oradan sanıyorum anlayabilirsiniz.)
-Dereotu
-Zeytinyağı
 
Domatesleri robottan geçirip tencereye aldım ve üzerine kıymayı ve çok az da zeytinyağını ilave ettim. Kıyma iyice pişince küçük küçük doğradığım kabakları, sarımsakları ve soğanı piştiklerinde de pirinci ekledim. Servis ederken üstüne dereotu gezdirdim.
Yedirirken kabakları çok hafif ezdim çok fazla çiğnemeyi bilmediği ve birden yüklenmek istemedim.
Bu tarz kati gıdalara siz de benim gibi yeni geçiyorsanız yanında mutlaka yemeği kaydıracak, yumuşatacak daha sıvı bir şeyler olmalı. Yoğurt gibi mesela. Ben yanında yoğurtla yedirdim daha rahat yedi. Yoğurdu sevmiyorsa da yemeğine birazcık su katabilirsiniz.
Bu yemeği ayni şekilde patates ve bamyayla da hazırlayabilirsiniz.
Burada önemli olan malzemeleri kavurmamak. Hepsini çiğden pişirmeniz gerekiyor.
 
 


 
 
Ispanak yemeği:
-Yarım paket temizlenmiş ıspanak (Büyük marketlerde temizlenmişleri bulabilirsiniz. Malum ıspanak temizlemek zor ve yorucu o yüzden ben kolaya kaçtım 🙈)
-1 soğan
-2 domates
-1 kalıp kıyma
-2-3 diş sarımsak
-1 avuç bulgur ya da pirinç
-Zeytinyağı
Domatesleri robottan geçirip kıymayı ve zeytinyağını ilave ettim. Kıyma piştiğindeyse temizlenmiş olmalarına rağmen yine de birkaç kez yıkadığım ve 2'ye 3'e böldüğüm ıspanağı, küçük küçük doğradığım soğan ve sarımsakları ekledim. Piştiklerinde 1 avuç bulgur da ekleyerek, bulgurlar şişince altını söndürdüm.
Bu yemeği de yine yoğurtla yedirdim.
Umarım tariflerim size de fikir verir.
Sevgiler,
XOXO 😉
 
 

16 Eylül 2015 Çarşamba

Ek gıdada 3. ay


Yine her ay olduğu gibi geçen ay da kızıma neler yedirdim sizlerle paylaşmak istiyorum.
 
Her zaman olduğu gibi sabahları tontonumuzu emzirmiyoruz ki aç olsun böylece yedirmesi daha kolay olacaktır.
 
 
 
Gecen ayki kahvaltısına ilaveler ve ufak değişiklikler yaparak devam ettik, ama ana malzemelerimiz yine Hipp 7 tahıllı kaprisim, peynir, yumurta sarisi, keçiboynuzu pekmezi ve ceviz. Sürekli aynı şeyi yemekten bıkan miniklerimize bu karışıma ilave olarak kendi hazırladığım şeftali veya erik marmeladından ekledim. Çok da severek yedi.
Malum kış kapıda, o yüzden yaz meyvelerinden şeftali ve eriğin de marmeladını yapıp buzluğa attım. Kızıma da çeşit olması acısından. Yarın da detaylı tariflerini vereceğim.
 


 
 
Konumuza dönecek olursak; sabah 08:00-09:00 arası bir gün şeftali, bir gün erik marmeladı eklediğim mamamızı yedik. Tabi sadece bu şekilde vermiyorum yoksa çabuk sıkılır.
 
 
 

 
 
Alternatif olarak birkaç tarif daha vermek istiyorum:
-Yarım avokado (kalan yarısını da akşam üstü öğününe karıştırıyorum)
-1/3 muz (kalanını yiyorum 😃)
-1 cay kasığı keçiboynuzu pekmezi
-1 cay kasığı ceviz
-1 yumurta sarisi
Malzemeleri karıştırıyorsunuz. Çok severek yediği bir mama. Bunun içine peynir de katabilirsiniz isterseniz ya da içinden malzeme çıkartabilirsiniz. Tamamen size kalmış aslında.
Severek yediği bir diğer kahvaltı tarifi de;
-Yarım elma (elmayı çok sevmiyor bu yüzden ince ince doğrayıp buharda pişiriyorum)
-Erik marmeladı (şeftali de olur)
-1 cay kasığı pekmez
-1 cay kasığı peynir (lor, tuzu çıkarılmış beyaz, labne hangisini isterseniz, ben dönüşümlü olarak hepsinden yediriyorum)
-1 cay kasığı ceviz
-1 cay kasığı keçiboynuzu pekmezi
-1 yumurtanın sarisi
Buharda pişirdiğim elmaları ezip diğer malzemelerle karıştırıyorum. Bu da çok sevdiği mamalardan biri ve diğer bütün mamalarında olduğu gibi bundan da malzeme çıkarıp, ekleyebilirsiniz.

 

 
 

 
 
Saat 12:00-13:00 gibi çorbasını içiyor. Fakat bu ay çorbalarına bir top kıyma ekledim. Hepsine. Yavaş yavaş çiğnemeyi öğrenmesi için. Gecen ay verdiğim tariflere aşağıdaki linkten göz atabilirsiniz. Fikir verir. Bu tariflere ilave olarak bu ay kıyma ekledim sadece. 😉
http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/08/6-tarifler.html
 
 
 
 
Saat 16:00-17:00 gibi de açlık durumuna göre meyvesini yiyor. Gecen ayla aynıydı hazırladıklarım. Sadece bu ay parçaları daha iri bırakmaya çalıştım.
Gecen ayki ek gıda serüvenimize aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/08/ek-gdada-2-ay.html
Bütün öğünleri 50-70 cc arası hazırladım. Ve her zaman olduğu gibi yemek istemediklerini zorlamadım.
Aksam ustu öğününden sonra da sadece meme. Fakat aksam dışarı çıkacaksak ve Kumsal'ı yanımda götürmeyeceksem. Ya öğlen ya da aksam üstü öğününü vermedim. Böylece benim yokluğumda mamasını yedirdiler. Tabi yine sağdığım sütünden de bıraktım .
Ayin sonra haftası ise artık yemeklere geçtik. Hatta ona hazırladığım yemekleri fazla fazla yaptım böylece biz de yedik 😆😋
Kıymalı kabak, kıymalı patates ilk haftalar için uygun olan yemekler. Tarifini yukarıda da belirttiğim gibi yarın detaylıca yazacağım.
Ek gıdaya geçirte ilk ay neler verdiğimi de okumak isterseniz aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
http://tontiritonton.blogspot.com.tr/2015/07/ek-gdaya-geciste-ilk-ay-neler-verdim.html
Sevgiler,
XOXO 😉